
Besiktas’ta facianin tohumlari 2000 yilindan sonra atildi
ÇARSI, Besiktas’in gerçekten kalbi... Her Besiktasli o Çarsi’nin içinde aradigi her seyi bulur. Balikçilari, salatacilari, kokoreççileri, köftecileri, manifaturacilari, kuyumculari, kendine has köhne kiraathaneleri ile tam bir Istanbul nostaljisi yasanir, orada... Günde binlerce insan oralardan gelir geçer. Ve gündem orada her gün maçtir. Hangi futbolcu iyi, hangi futbolcu kötü, teknik direktör ne hata yapti, yani Besiktas takimi neyle yatti, neyle kalkti, hep orada konusuluyor.
Salataci Sanli’si, Recep Baba’si, Balikçi Turgut Vidinli’si, Yilmaz Ekergil’i, Hayrettin Ertekin’i daha bir çok Çarsi esnafi... Iste esas bunlar gerçek Besiktasli’dir. Çogu kongre üyesidir. Kapali tribünde bunlarin hiç isi olmaz. Bunlar amigoluk yapmaz. Bunlar Besiktas’in nostaljisine güzelligini yansitan insanlar.
Ablam beni de bir dönem elimden tutup, o nostaljinin içine götürürdü. Mest olurdum. En mutlu oldugum yer o Çarsi’nin binbir çesit kokan mis kokusuydu.
Ama ne olduysa zaman her seyi aldi götürdü. Eski günler geçmiste kaldi. Süleyman Seba gerçekten büyük baskandi. Besiktas Kulübü’nün aslinda ilk binasi, Milli Istihbarat Teskilati’nin bünyesinde olan yerdir. Süleyman Baskan zor sartlarda baskan oldu. Tesis yoktu, para yoktu, ama insanlarin birbirine sevgisi o dönem çok daha baskaydi. Daha dogrusu Besiktasli çok baskaydi...